“Umre’ye gideceğim yurtdışı yasağımı kaldırın”

 

Ergenekon davası sanığı Siyami Yalçın, mahkemeden yurtdışı yasağının kaldırılması için istekte bulundu. Yalçın, “Umreye gidebilmek için yurt dışıyasağımın kaldırılmasını talep ediyorum.” dedi.
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen 2. Ergenekon davasında CHP milletvekilleri Mahmut Tanal, Adnan Keskin, Hurşit Güneş ve Aykan Erdemir, duruşmaya izleyici olarak katıldı. İşçi Partisi Öncü Gençlik Genel Başkanı Tunç Akkoç, kendisine yönelik suçlamaların tamamının siyasi parti faaliyeti olduğunu iddia etti. Akkoç, Öncü Gençlik olarak yaptıkları faaliyetlerin yürüyüş, basın açıklaması, toplantı, miting, üniversite yerleşkesinde sosyal, siyasi etkinlikler, dergi-yayın faaliyeti olduğunu belirtti. Bu faaliyetlerin tamamını izinli ve kendisinin yürüttüğünü dile getiren Akkoç, amaçlarının ise “Atatürk Devrimi’nin değerlerini yaymak, Türkiye halkının her koşulda çıkarlarını savunmak, vatanın bağımsızlığı ve bütünlüğü için siyasi mücadele yürütmek, halkı ve Türk gençliğini aydınlatmak, bu fikirleri yaymak, örgütlenmek.” olduğunu savundu.

Tutuksuz sanıklardan Süleyman Solmaz ise, iddianamede belirtilen suç tarihlerinde ticari taksi şoförü olarak çalıştığını belirterek hakkındaki suçlamaları reddetti. Dava sanıklarından sadece teğmen Mehmet Ali Çelebi’yi tanıdığını belirten Solmaz, Çelebi ile yaptığı telefon görüşmesi ve mesajlaşmalarının da dava dosyasında delil olarak gösterildiğini söyledi. Çalıştığı bir gün Mehmet Ali Çelebi’nin, kullandığı taksiye bindiğini söyleyen Solmaz, “Beni sakallı gördüğü için dini konulara ilgisi olduğunu söyleyerek bu konuda kendisine yardım etmemi istedi. Kitap verip veremeyeceğimi sordu. Kendisinin de bir muhasebeci yanında çalıştığını söyledi. Ben de Allah rızası için kendisine okuduğum kitaplardan bazılarını verdim.” diye konuştu.

Çelebi’nin teğmen olduğunu sonradan öğrendiğini belirten Solmaz, “Kendisi ile sadece iki kez görüştük. İlkinde yardım istedi. İkincisinde ise ona kitap verecektim. Sonradan öğrendiğim kadarıyla kendi kafasına göre hesapta benim hakkımda istihbarat topluyormuş. Sohbetlerimiz olup olmadığını sordu. İkinci buluşmamızda da fotoğraflarımızı çekmeyi planlıyormuş. Ancak ben fotoğrafları görmedim.” dedi.
Mahkeme Başkanı Hasan Hüseyin Özese ise bu randevu ile ilgili olarak, “Sizin bazı görüntüleriniz çekilmiş. Bunlardan haberiniz var mı?” diye sordu. Sanık Solmaz ise bu görüntülerden de bilgisi olmadığını söyledi. Solmaz, Hizbul Tahrir üye olduğuna ilişkin iddiaları da yalanladı.

Sanık Siyami Yalçın ise, 11 ay 5 gün cezaevinde yattığını ve bu süreçte 3 kez kalp krizi geçirdiğini söyledi. Yalçın, “Şu anda yarım adamım, 50 metre ancak yürüyebiliyorum.” ifadesini kullandı. Mahkemeden bir isteği olduğunu belirten Siyami Yalçın, “Çok fazla yaşayacağımı düşünmüyorum. Bu nedenle bir an önce Umre’ye gitmek istiyorum. Ancak yurtdışı çıkış yasağı nedeniyle gidemiyorum. Hakkımdaki yasağın kaldırılmasını istiyorum.” şeklinde konuştu.

Sanıklardan Ercüment Ovalı ve Hakan Şanlı da bu dava ile alakalarının olmadığını iddia etti. Aynı dava sanıklarından Erol Mütercimler ile 47 kez görüştüklerinin iddia edildiğini belirten Ovalı, “Erol bey kusura bakmasın ama ben onu televizyondan bile tanımıyorum.” dedi.

Mahkeme Başkanı Hasan Hüseyin Özese’nin “Aynı dava sanıklarından Hasan Atilla Uğur’u tanıyor musunuz?” sorusu üzerine Hakan Şanlı, “Evet tanıyorum. Jandarma istihbaratta görevliydi. Ben de Jandarma İstihbarat’a kriptolu telefon satmak için bağlantı kurdum. Numune telefon verdim. Biraz kullandıktan sonra iade ettiler. Uğur ile de bu vesile ile tanıştık.” diye konuştu.

Post Author: SerGe

Leave a Reply