RÖPORTAJ: Şebnem ÖZCAN

-Neşe Hanım, 20 yıldır Türkiye’den uzakta Amerika’da yaşadınız; orada neler yaptınız?

Evet 20 yıl oldu. Ben Amerika’ya ilk eşimle birlikte gezi amacıyla gittim. Ardından Amerika’da aranjörüm Noray Demirci’yle beraber, ‘Arkadaş’ adlı bir albüm yaptık. Sonra küçük oğlumu götürdüm. O orada üniversiteye gitti. Ben Türkiye’ye geliyorum burada albümümü çıkartıyorum yapımcı olarak her işlerini yapıyorum fotoğraflar çekiliyor, kapaklar yapılıyor, klipler çekiliyor, ondan sonra hadi yallah tekrar Amerika’ya dönüyorum. O yol beni çok yoruyordu, senede 4-5 defa gidip geliyordum. Amerika’da oturmadım desem yeridir. Çoğu yerine de gezemedim zaten.

-Amerika’da bitkilerin faydalarını anlatan bir kitap yazdığınızı duydum, bize biraz ondan bahseder misiniz?

Kitabımı yakında çıkartacağım; ismi ‘Yeşil Elmas’. Bitkileri ve vitaminleri yazdım. Bitkilerin, otların nasıl şifa kaynağı olduğunu, doğal güzelliği anlatan bir kitap. Hangi bitkide hangi vitamin var, ayrıca bitkileri nasıl kullanabiliriz? Otların şifalarını yazdımÖ Davul tozu, minare gölgesi değil de bayağı her doktorun kütüphanesinde olması gereken bir kitap yazdım. Çünkü ben Amerika’da Sağlık Bakanlığı’nın çıkarttığı yayınlara abone olmuştum. Onların çevirisini yaparak ilginç şeyler öğrendim. Burada Topkapı Sarayı’nın arşivine girdim. Kudret macunlarından tutun da  hapşırağa ne iyi gelir araştırdım. Hekimbaşı notlarını tek tek inceledim Padişahların doktorlarının yazdığı notlardan bilgiler çıkardım. Bu kitap 20 yıldır yaptığım araştırmalarım sonucu ortaya çıktı.

Baş ağırısı çekenler dikkat

Baş ağrısı çekenler için sarımsak ve soğan bire bir. Çünkü kanı temizliyor. Hem de kalp damarlarını açmak için iyi. En az, günde iki baş sarımsak yemek tansiyonu yüksek olanlar için harika bir ilaçtır. Ancak tansiyonu düşük olanlar yemesin. Soğan, kalp damarları için çok iyi etki yapar. Bir doktor vardı aile dostumuz, bir hastayı kalp ameliyatı yapacaklar ama hasta kilolu yapamıyorlar. Ne yaptılar biliyor musunuz, bir ay boyunca hastaya her sabah ve akşam soğanın suyunu içirttiler. Direk içemezseniz suya katıp içeceksiniz. Kalp yağlarını eritiyor.

İşte ses kısıklığının formülü

Mesela sesiniz kısıldı, beyaz lahana suyunu haşlıyorsunuz, içine bal katıp içiyorsunuz, tadı kötü ama kesinlikle iyi geliyor. Sesiniz açılıyor. Aynı zamanda bu gribe de birebir. Beyaz lahana baş ağrısına da iyi geliyor. Hamileydim başım nasıl ağrıyordu anlatamam. İlaç kullanamıyorum, başım ağrıdan çatlayacak. Yardımcıma dedim ki içerden bana birkaç yaprak lahana getiriver. O da ben hamileyim ya canım çekti sanmış, tabağın içinde süsleyip öyle getirmiş, ben onları aldım başıma koydum, 15 dakika öyle kaldım, sonrasında ne ağrı kaldı ne de sızı.

Kırışıklık için bebek yağı

Güzel cilt için yüzünüzü her sabah gül suyuyla yıkarsanız çok faydasını görürsünüz. Cildinizin sağlıklı olması için  uykunuza çok dikkat edeceksiniz. Makyajlı yatmayacaksınız ve sigara içmeyeceksiniz. Göz makyajınızı bebek yağıyla çıkartın, gözlerinizin kenarlarında hiç kırışıklık olmaz. Cildinizin ışıl ışıl parlamasını istiyorsanız süt kaynatın kaymağını alın, içine biraz bal koyun yüzünüze sürün yarım saat bekletin, cildinizin bebek gibi yumuşacık olduğunu göreceksiniz. Cildinizin genç kalması için harika bir formüldür bu.

Rahat uykunun özel çayı

Mesela kendinizi yatmadan evvel rahatlatmak istiyorsanız şu söyleyeceğim karışımı yapın, için, çok yararını görürsünüz. Hatmi çiçeği, nane, biraz limon, çok az kahve kaşığı bal. Bunları ılık suyla karıştıracaksanız, 15 dakika bekletiyorsunuz sonra ılık ılık içiyorsunuz. Sizi rahatlatacaktır. Uykusuzluk çekiyorsanız Pasiflora çiçeğini suyla karıştırıp için. Hepsinin püf noktası şu, kesinlikle kaynatmıyorsunuz; kaynamış ılık suyla karıştırıyorsunuz ve süzüp öyle içiyorsunuz.

-Eşiniz gazeteci Tevfik Yener’le kaç yıllık evlisiniz?

1974’te evlendik. 37 sene oldu, 40’ı tamamlayacağız. Çok iyi anlaşıyoruz. Eşiniz artık bir yerden sonra hem kardeşiniz, hem ağabeyiniz, hem babanız oluyor. İlk baştaki devreleri atlattıktan sonra siz bir bütün oluyorsunuz. Artık ben münakaşa yapmam.

-Ünlüler camiasında evliliklerini sürdüren çift sayısı bir elin parmaklarını geçmez. Sizce neden böyle?

İnsan ne görüyorsa o oluyor. Annem genç kızlığında evlenmiş babamla. Babam lisedeymiş tanışmışlar, çok mutlulardı.

-Hiç şöhretin büyüsüne kapıldınız mı?

Çok küçükten beri şöhrete alıştığım için midir nedendir ben kendimi şöhretli görmüyorum. Şöhret benim başımı hiç döndürmedi yani. Ben şöhretli olduğumu da anlamadım. Bana normal işimi yapıyormuşum gibi geliyordu.

-Bugün şımarıklık yapan şarkıcıları görünce ne yapıyorsunuz, yadırgıyor musunuz?

Gülüyorum. Çünkü hayatı tanımamışlar. Biraz hayatla yoğrulurlarsa anlayacaklardır. Daha hayatı tanımamışlar.

Tablolarımı Bush’un asistanı aldı

* Hiç resim dersi almadan muhteşem tablolar yapıyorsunuz?

Resim yapmak beni, bu dünyanın içinde başka bir dünyaya götürüyor. hiç resim dersi de almadım. Şu anda 47 adet tablom var. ‘Abstract’ da (Soyut resim) var. Amerika’da açtığım sergide tablolarımı Estee Lauder Kozmetik’in sahibi Roland Lauder’in sanat danışmanı Katy Bates, Başkan Bush’un baş asistanı ve dünyanın en zengin vakıflarından Freedom Watch’ın genel yönetmeni Bradley Blakeman, New York Valisi David Dinkins aldı. Eserlerimi Türkiye’de de satacağım. Fiyatları da 5 bin lira ile 10 bin lira arasında değişecek.

Hülya Avşar’a şarkı söylemeyi ben öğrettim

-Kimlerin huzurunda şarkı söylediniz?

3.5 yaşında Muhsin Ertuğrul ve onun kadim dostu Mümtaz Zeki Taşkın’ın tarafından imtihan olup Ankara Devlet Küçük Tiyatrosu’na girdim. Sayın Mümtaz Zeki Taşkın’ın bana yazdığı ‘Karaböcek Piyesi’nde başrolü oynuyorum, Mümtaz Bey beni ‘Böceğim’  diye severdi. Piyes ilk günden itibaren çok büyük ilgi topluyor. Henüz 4 yaşındayım. Bir gün beni içeri aldılar, karşımda o zamanın Cumhurbaşkanı Sayın İsmet İnönü vardı. “Gel bakalım harika çocuk” diyerek beni kucağına oturttu. Yanaklarımı sevdikten sonra, “Sen küçüksün ama marifetin büyük. Şanını duydum geldim. Seni taktir ettim. Bundan sonra senin adın ‘Karaböcek’ olsun’ dedi. Asıl soyadım ‘Göktürk’ idi.

-Başka hangi büyüklerin huzuruna çıktınız?

Çocukken Cumhurbaşkanlarımız Cemal Gürsel’in huzurunda şarkı söyledim. Fahri Korutürk’ün karşısında söyledim. İran Şahı Rıza Pehlevi’nin ve başka devlet başkanlarının huzurunda söyledim. İngiltere’de, Arap ülkelerinde, Amerika’da, İsrail’de, Almanya’da konserler verdim. Hatta o turnelerden birindeydik, Hülya Avşar‘a şarkı söylemeyi ben öğrettim. O şarkı söylemeden sadece konuşma yapacaktı. Dedim ki, “Böyle olmaz senin mutlaka şarkı söylemen lazım. Konuşmayla olmaz” Ona otel odasında 3 şarkı öğrettim. Öğrettiğim şarkıları sahnede okudu o da.