“Zeki cevik ve ayni zamanda AHLAKSIZ”
Efendim futbolla ilk tanisikligim, ilkokul caglarinda, mahallede tek kale maclar oynarken olmustur. Unlu oyuncularin isimleri ile seslenirdik birbirimize, herkesin oldugu gibi benimde kahraman futbolcum ve koskocaman (en buyuk ……) bir takimim vardi. Hic mesin topum ve kramponum olmadi ama mahalle pazarindan alinmis ucuncu kalite cubuklu formam ve iki hafta icinde mutlaka patlayan plastik toplarim vardi. Ortaokul yillarinda ise tam bir fanatik olmustum. En buyuk ” …. ” cigliklarimla, hayallerimde buyutmustum takimimin sevgisini, devlestirmistim ismini… Yenildigi maclarda aglar, yendigi maclarda ise sevinc cigliklari atardim mahallede. O halleri ile futbol bir efsanedir benim hayatimda. Ta! ki, lise yillarinda okuldan kacarak gittigim ilk maca kadar.
Ilk mactaki izlenimlerim hayal dunyamindakinden cok farkli olmustu. Mac baslamadan once iki takimin seyircileri kafiyeli cumlelerle birbirlerine koro halinde kufur etti. Benimle ayni trubunde mac seyreden asabi bir taraftar, mac boyunca tirnaklarini yedi, once karsi takima, sonra, sirasi ile hakeme ve bizim gol kaciran oyuncularimiza kufur etti uzun uzun ilginc kafiyelerle, ilginc benzetmelerle. Hayatimda hic bukadar kufru bir arada duymamistim. Hem gozlerime hem kulaklarima inanamadim. Isin daha kotusu ise, mactan once ve mactan sonra birbirine doner bicaklari ile saldirmaya yeltenen fanatikler. Gorseniz savasa gidiyor zannedersiniz…
Takimini delice seven ve destekleyen arkadaslarimiz vardi. Futbolculari ilahlastiran, bilegimi kessen takimimin renginde kanim akar, ben takimimi dunyalara degismem diyen fanatik arkadaslarim. Ama onun gozunde ilahlastirdigi futbolcu 3-5 kurus fazla transfer parasi icin hemen takimini degistirebiliyordu. Onceleri anlamakta cok zorlandim bu celiskiyi. “Ben profesyonelim” diger takima gecerim… diye demec veren cok futbolcu gordum, ama ben profesyonel seyirciyim bu sene besiktasi seneye de galatasarayi tutarim diyen seyirciye hic rastlamadim.
Daha sonralari “Futbolcu olabilmek” cok degerli oldu toplumun gozunde. Eskiden “bende topcuya verilecek kiz miz yok” diyen babalarin yerini, “FUTBOLCU olsun da ikinci ligde olsa bile olur” diyen babalar aldi. Oynadiklari futboldan cok ozel hayatlarini seyretmeye basladik televizyon kanallarinda. Her ne hikmetse futbol oynadiklari zaman seyredemiyorduk kendilerini. Cunku parali ve sifreli kanallarda oynuyorlardi. Her aksam, televizyonlarda onlardan bahsedilir oldu. Magazin haberlerinde yedi sulalerini tanir olduk. Tatile gitmeleri bir olay, evlenmeleri bir olay, dogum gunleri bir olay, kisacasi adamlarin yaptigi hersey onemsenir oldu basinda ve toplumun gozunde. Transfer donemlerinden 10 tane ogretmenin, 10 tane polisin, 100 tane iscinin hayatlari boyunca calisip kazanamayacagi paralar odendi kendilerine. Oranti kurarsaniz bir tane ogretmenin odedigi vergiyi bile odemediler devlete, ve hicbir faydalari olmadi bu guzelim millete…
Bu kadarida yetmezmis gibi yurtdisindan da bir o kadar adam getirildi. Zencisi, ingilizi daha bilmem nerelisi, hatta bazilari devsirme yapildi. Turkce isimler cakildi formalarina,… hatta adamlar “cakma milli” bile yapildi. Bazi seyler yanlis olmali ki bu kadar futbolcu varken onlara hala ihtiyac duyuldu. Teknoloji, moda, muzik, kultur derken insan ithal etmeye de basladik sayelerinde.Birileri tarafindan hep suni gundem malzemesi olarak kullanildi futbol. Ulkenin ve milletin menfaatlerine ters dusen kararlar alinirken hep futbol on plana cikartildi. Ispanya Krali Francisco “Ben halki yuz binlik besiklerde uyuttum” derken arenalardan ve statyumlardan bahsediyordu. Ne yazikki bizlerde donem donem 30-40 binlik statyumlarda uyutulduk, uyusturulduk.
Yukarida saydigim nedenlerden dolayi uzaklasmistim futboldan, tuttugum takimin oyuncularini bile tanimiyordum. Ama basina yansiyan son olaylardan sonra futbolla kopma noktasina geldim. Bu adamlar bir sektor kurmuslar. Bir taraftan, cok buyuk ekonomik ve siyasi guc elde etmisler. Diger taraftan saf masum taraftarin duygulari ile oynamislar. Milleti enayi yerine koymalari ise isin cabasi. Olusturduklari gucle basbakani bile tehdit edecek hale gelmisler. Ustelik parayi veren dudugu calar misali, yaptiklari islere bir de, imamdan fetva almislar.Efendim, umarim bu olaylar butun topluma ders olur. Insanlar futbola da futbolculara da gerektigi kadar zaman ayirir ve deger verir… Ve, bir de “sporcunun zeki cevik ve ayni zamanda ahlaksiz” olanlari, temizlenir gider yesil sahalardan…. Saglicakla,
9 thoughts on “Yavuz Orta – Zeki cevik ve ayni zamanda AHLAKSIZ”
Talat
(July 28, 2011 - 6:05 pm)bu şike olayları yüzünden insanın takım tutası da gelmiyor.Dediğiniz gibi işallah bu olaylar ders olur.
Murat
(July 28, 2011 - 11:07 am)Insanda takim tutacak heves mi biraktirdilar.hangi takima baksan sike cikiyor.ne bicim istir bu boyle.
Bu arada valahi mukemmel bir yazi olmus.futbol hakkindaki su an yasadigimiz gercekleri net ve acik bir sekilde ifade ediyor.
Sabiha
(July 28, 2011 - 10:56 am)Futbola farkli bir bakis acisindan bakarak yada soyle diyeyim futbolun arka planini boyle iyi tanimlayan bir yaziyi ilk defa okuyorum ellerinize saglik.
buket
(July 28, 2011 - 7:51 am)futbol denince aklıma hiç bir şey gelmez.ama yavuz beyi okudum.çok beğendim.ayrıca usule aykırı ama yavuz bey kadar yorumcu samet beyin görüşleri hoşuma gitti.sayın site editörü, siye, gittikçe bir platform-düşünce üretim merkezine dönüşüyor.çok güzel, çok çok güzel.hüseyin bey, yavuz bey ve atilla bey arasında yazarlık, bizlerde de okurluk yarışı tüm hızla sürüyor; ben kendi adıma çok heyecanlandım, hadi bakalım, pamuk eller klavyelere!!!
elif AKCAN
(July 28, 2011 - 6:52 am)sikelerle dolu bir futol zaten icimizde hic bir heyecan birakmadi
elıf AKCAN
(July 28, 2011 - 6:50 am)sagolsunlar zate bu son zamandaki sıkelerle ne futbol sevdası koydular nede heycanı koydular.Ahlaksızlık dız oyu almıs gıdıyor
mehmet
(July 28, 2011 - 12:19 am)Gayet yerinde tesbitlerde bulunmussunuz , insanin hayatindaki oncelikler alabora olunca , bahsettiginiz fanatiklik ortaya cikiyor. Hayatimizda bize cok lazim olacak bilgilerden uzak iken, futbolcularin ozel hayatina kadar her seyini ogrenmek celiski olsa gerek , selamlar…
Mehpare
(July 27, 2011 - 6:51 pm)Futbolu hiç bilmem, bu yaziyla hem güldüm hem bilgilendim sayenizde.
Bir dahaki eglenceli futbol köşe yazinizda görüşmek dilegiyle.
Her konuda hemfikir olmak zorunda deyiliz.
Umarim bu yorumum da uçmaz.
samet
(July 27, 2011 - 4:36 pm)bende sizinle aynı fikirdeyim yavuz bey, ve ben sunu eklemek ıstıyorum eger futboldakı rakamlar bu kadar abartılı olmayıp bır polıs yada bır ogretmen maaşıyla oynasalar daha samımı oynarlar ve işte ogun,onlarda en az bızler kadar samımane taraftar olup buyuk paralar ugruna takım satmazlar.