Yavuz Orta – Insan Yavrusu

Insan Yavrusu

 

“Ayi yavrusunu severken oldururmus.” deyimi, insan sevdiklerini yerden yere vururmus, anlaminda kullanilmaktadir. Ayi yavrusunu severken oldurur mu? bilemiyorum ama gercek olan sudur ki, tabiatta yavrusuna en iyi ogretmenlik yapan hayvanlardan bir tanesi ayidir.

Nasil mi? Kisaca anlatmak gerekirse; Anne ayi bir iki yasina gelmis yavrusunu balik tutmaya goturur. Ilk onceleri anne ayi baligi tutar, sonra yavrusu ile beraber afiyetle yerler. Bir sonraki asamada anne yakaladigi baligi oldurup suya birakir yavru ayi baligi alir ve beraberce yerler. Bir sonraki asamada ise anne ayi baligi yari baygin olarak suya birakir, yavru ayi icin bu balik kolay bir avdir. Suya birakilan baliklar her defasinda daha canlidir,  yavru ayi da hergun biraz daha usta balikci. Daha sonraki asamada ise anne ayi baligi yakalar ve kendi basina yer. Yavru ayi ac kalir. Bir iki gun ac kalan yavru ayi balik tutmaya baslar, balik tutmanin aslinda cok zor bir is olmadigini anlar. Anne ayi cok mutludur, bazen uc bes ay suren bir egitimin sonucunda yavrusuna balik tutmasini ogretmistir.

 

Anne ayi yakaladigi butun baliklari yavrusu ile paylasmaya devam etse idi, ortaya balik tutmasini bilmeyen nur topu gibi, iri yari bir ayi cikacakti. Yaslanan annesini kaybettigi gun ise ormanin en ac, en sefil hayvani….Hele birde cocuklari oldu ise, aile boyu rezillik…Kucuk ayilar babalarini, baba ayi ise kendisine balik tutmasini ogretmeyen annesini suclayacakti…Kocaman bir kisir dongu, kocaman bir muamma…

 

Simdi gelelim icinde yasadigimiz insanlar alemine; yakaladigi baligi yavrusu ile paylasmayan ya da yavrusuna balik tutmasini ogretmeyen anne babalar, benim cocuguma baligi devlet versin. Balik tutmasini da devlet ogretsin diyen bir suru “baba ayi”, afedersiniz “baba bozuntusu” goreceksiniz. Bana kimse balik tutmasini ogretmedi, disimle tirnagimla calistim, kendim ogrendim balik tutmasini, benim cocuklarimda kendileri ogrensin diyerek, zugurt tesellilerine kapilmis cahiller… Akraba ziyaretlerinde cocuklarina “sen buyuyunce ne olacan” sorusunu soran ve “ben buyuyunce doktor olacagim” cevabini alarak gogusleri kabaran, vazifelerini yerine getirdiklerini dusunen zavalli anne babalar. Ben buyuyunce doktor olacagim diye buyuyen cocuklarin binde birinin bile doktor olamadigi, sadece hastane kapisinda hademe olma sansini zor da olsa yakalayabilen  talihsiz insanlarin yasadigi bir ulke. Cocuklarinin kacinci sinifa gittigini bile bilmeyen ebevenylerin olusturdugu bir toplumda yasiyoruz…Buna karsilik tuttugu takim oyuncularinin sulalesini taniyan, izledigi dizilerdeki kahramanlarin hayatlarini, cocuklarininkinden daha iyi taniyan bedbahtlar…Ayi bile, yavrusunu egitiyorken, insan yavrusunu cahil birakiyor…Ogrenme kapasitesi sonsuz, yaratilmislarin en zekisi olan “insan yavrusu”…

 

Balik tutmasini bilmeyen ayi ac kalir, ac kalan ayi baliga ulasmak icin diger ayinin tuttugu baliklara diker gozunu, kanunsuz yollarla doyurmaya calisir karnini. Yada kendisine bir balik verenin hizmetcisi olur. Karnini doyurmak adina buyuk tavizler verir hayatindan, kolesi olur kendisini doyuranlarin. Karakteri zayif ayilardan olusan bir orman ortaya cikar. Huzur, guvenlik, ve dogallik kalmaz ormanin dogasinda. Hirsizlik, ugursuzluk kol gezmeye baslar, yavas yavas solan agaclarin arasinda. Insanlar aleminde de ayni neden-sonuc iliskisini gozlemleyebiliriz gazete sayfalarinda, boy boy renk renk…

 

Efendim okullarin acilacagi su gunlerde, Osmanli doneminde cocuklarin okula baslamasindan soz etmek itiyorum. Gunler oncesinde baslanirdi hazirliklara, okula yeni baslayan cocugun evinde, dugun havasi yasanirdi,  ziyafetler verilirdi cocugun ogrencilige ilk adimi serefine. Cocugun okula baslayacagi gun butun aile fertleri hava aydinlanmadan kalkar, yeni elbise giydirilen cocuk mucevharat ve isiltili taslarla suslenirdi. Ozenle suslenmis ata bindirilen cocuk “amin alayi” denen (dugun alayi benzeri) grupla birlikte ilahiler esliginde okula kadar goturulurdu. Cocugun takkesinde mavi puskul, gomleginde buyuk bir nazar boncugu, cantasinda da yeni arkadaslarina dagitacagi seker ve simitler bulunurdu. Okulun onune gelen cocuk anne babasinin ve aile buyuklerinin ellerini optukten sonra, kendisini kapida karsilayan hocalarinin da elleri operek atardi ilk adimini, ilk mektebine…Unutulmaz bir gun olurdu okula baslamak cocuk icin… Hayatinin donum noktasini yasardi sevdikleri ile…

 

Umarim cocuklari okula baslayan aileler de isin onemine ve ciddiyetine binaen, evlerinde bayram havasi estirirler. Unutmayalim ki cocuklarimizi hayata hazirlamak, onlara balik tutmasini ogretmek bizim sorumlulugumuzda olan bir durumdur. Sorumluluklarimizdan kacarak hayatin gerceklerine gozlerimizi kapatamayiz.  Nasil ki herkes kendi kapisinin onunu temizlerse, sehir tertemiz oluyor. Aynen oylede, herkes cocuklarinin egitimi konusunda uzerine dusen gorevleri yarine getirirse toplum tertemiz olur. Bu vesile ile, okula baslayan butun kardeslerimize basarilar dilerim…Saglicakla,

 

Post Author: YavuzOrta

4 thoughts on “Yavuz Orta – Insan Yavrusu

    Serap

    (September 11, 2011 - 8:15 pm)

    Yavuz bey sizin Ayi orneklemeniz bile esimin yaninda cok kibar kaldi. cocuk Galatasarayliydi dove dove Fenerbahceli yapti, cocuk oldu simdi manyak..Bu defada bu cocuk niye manyak diye dovuyor,gecen yil cocuk arkadasinin karnesinin uzerinde oynama yaparak kendi karnesi gibi babasina gosterdi,bende olayi bildigim halde sessiz kaldim,soylesem okuldanda alacak.Ne yapacagimizi sasirdik kaldik

    Atilla BARSAN

    (September 11, 2011 - 8:07 pm)

    Biz babalar ve anneler bazen olayi biraz daha abartiriz, cocugum ne olamak istiyorsun babacigim (annecigim) ressam, olurmu sen doktor olmazsa hakim olmazsa savci olacaksin..Sonuc. bagislayin o cucuk cobanlikta kutsal peygamber meslegidir lakin coban dahi olamaz..Oglum hangi takimi tutuyorsun? Trabzon, olurmu , besiktas dururken trabzon nerden cikti? Sen besiktasi tut. Yillar sora kiyamadigimiz reyhanlarimiz buyudugunde sayisalcimi, sozelcimi olacagini sormak icin ya babayi arar yada anneyi. Velevkin bu mantikla buyuttugumuz cocuk,bizim istedigimiz Dr yada vs meslek sahibi olmussa bizim stratejimizden degilde, kader yoluna su serptiginden olmustur..Bu okul arefesinde gostermis oldugunuz duyarli ve ibretlik orneklemeli yaziniz adina tesekur ederim Yavuz bey

    yasemin

    (September 11, 2011 - 4:09 pm)

    Yavuz Bey baska ulkelerdeki egitimlere baktigimizda, cocuklara verilen onemin on planda oldugunu goruyoruz. Demekki bu ulkeler sadece devlet sistemini degil egitim sistemini de Osmanli’dan esinlenerek olusturdular.
    Diger bir faktorde egitime ayrilan butce. Turkiye ile karsilastirdigimizda aradaki farkin cok fazla oldugunu goruyoruz. Guzel bir makale, tesekkur ederiz…

    H.Yunus TAS

    (September 11, 2011 - 7:54 am)

    Evet gerçekten insanoğlu için en önemli iş öncelikle eğitimdir. Cunku kuranı keriminde ilk ayeti oku diye baslamaktadır. Okumadan kasıt ise eğitim yani musbet ilimdir. İnsanın kendisini ve yaratanını tanıması ve vazifesini ogrenip o amaca göre yaşamasını bilmesi demektir.

Leave a Reply