Zeytinyağında doğru bilinen yanlışlar

Son günlerde bazı gıda ürünleri konusunda soru işaretleri doğuran gelişmeler yaşanırken, hakkında en çok spekülatif bilginin olduğu zeytinyağında doğru bilinen yanlışlar şöyle:

Son günlerde bazı gıda ürünlerininkalitesikonusundasoru işaretleri doğuran gelişmeler yaşanırken, hakkında en çok spekülatif bilginin olduğu ürünlerden biri olan zeytinyağıkonusundada toplumda doğru olarak bilinen yanlışlar sözkonusu.

Bazıtüketicilerzeytinyağının donmasının ve renginin koyu olmasınınkaliteli, bazıtüketicilerise bu durumun kalitesiz olduğunu gösterdiğini düşünür. Ancak bunların aksine zeytinyağının donması ya da donmaması, renginin açık ya da koyuluğununkalitegöstergesi olmadığı, bu tür özelliklerin tamamen zeytinin yetiştiği bölgeyle ilişkili olduğu belirtiliyor.

Ulusal Zeytin ve Zeytinyağı Konseyi Yönetim Kurulu Üyesi olan zeytinyağı tadımuzmanıÜmmühan Tibet, konuya ilişkin AA muhabirine yaptığı açıklamada, zeytinyağında çok komplike analizler yapıldığını, normaldetüketicininzeytinyağının saf vekaliteliolduğunu görünüşüne, rengine ve kokusuna bakarak anlamakta zorlanacağını, bu konuda tam teşekküllü laboratuvar kontrolü gerektiğini söyledi.

Tüketicilerarasında zeytinyağıkonusundayoğun spekülasyon olduğununaltınıçizen Tibet,kalitede”dolaba koydum donmadı” ya da ”donduğuna göre saf zeytinyağıdır” demenin hatalı olduğunu, natürel zeytinyağının donup donmamasının yağın çıkarıldığı fabrika koşulları, zeytin çeşidi ve yetiştiği yerin koşullarına bağlı olduğunu kaydetti.

Zeytinyağının rengine bakarak açık yeşil yağlarınkaliteli, koyu yeşil yağların kalitesiz olduğu gibi tanımlamaların da yapılamayacağına dikkati çeken Tibet, zeytinin yetiştiği toprağın özellikleri ve hasatzamanınınyağın rengini etkilediğini ifade etti.

Zeytinyağında diğer yemeklik yağların karışması nedeniylekaliteproblemi yaşanabileceğini, ancak halk sağlığını tehdit edecek bir problemin sözkonusuolmadığını belirten Tibet, bu durumdatüketicininaldatılmış, verdiğifiyatınkarşılığını almamış olacağını söyledi.

”Meyve suyu gibi zeytin meyvesinden elde edilen tek yağ”

Piyasada genellikle natürel sızma ve riviera olmak üzere iki tür zeytinyağı bulunduğunu anlatan Tibet, rafine edildikten sonra natürel yemeklik zeytinyağ ilave edilerek elde edilen riviera zeytinyağının içinde kesinlikle başka bitkisel yağ bulunmadığını, sadece rafine işleminden geçtiğini, bundan dolayı riviera zeytinyağının enkalitelidiğer bitkisel yağlardan dahakalitelibir yağ olduğunu vurguladı.

Natürel sızma zeytinyağının doğada meyve suyu gibi zeytin meyvesinden sıkılarak elde edilen tek yağ olduğununaltınıçizen Tibet, şunları kaydetti:

”Dolayısıyla zeytinin yetiştiği bölgenin bütün iklim, toprak özellikleri, hasatzamanıve hasat şekli zeytinyağının duyusal özelliklerini etkileyecektir. Natürel sızma zeytinyağında zeytinin meyvemsi kokusu, acılığı ve yakıcılığının hissedilmesi gerekir.

Yendikten sonra genizde yakma, dil üzerinde acılık yapar, koklandığızamanzeytin kokar. Bazen bir çiçek kokusu, bazen enginar ya da taze çimen kokusu olabilir. Zeytin ağacı, çok iyi bir orkestra gibi her yılfarklıtatlar verebilir.

Aynı zeytin ağacından o yılın iklim koşullarına bağlı olarak çokfarklıaromalar hissedilebilir. Natürel sızma zeytinyağında küf, toprak, zeytin karasuyunun kokusu, ekşimsi gibi fermentekokugibi kusurları asla hissetmemeleri gerekiyor. Eğer böyle kusurlar hissediliyorsa, bu yağınkalitesidüşüktür.”

Ümmühan Tibet, natürel sızma zeytinyağının asit oranının yüzde 0,8’den fazla, natürel birinci zeytinyağında ise asit oranının yüzde 2’den fazla olmaması gerektiğini, yüzde 2 ve üzeri asitli zeytinyağların Türkiye ve AB ülkelerinde yemeklik özelliğini kaybeden yağ olarak nitelendirildiğini belirtti.

Kuzey Ege yöresinde yetişen zeytinlerden elde edilen yağların daha hafif, güney Ege’deki zeytinyağının ise daha yoğun ve daha kalıcı tada sahip olduğunu ifade eden Tibet, eğer gün ışığından korunabiliyorsa cam şişede bulunan zeytinyağının alınmasını tavsiye ettiklerini söyledi

Post Author: SerGe

Leave a Reply