Başbakan Erdoğan, AK Parti’nin Ankara’daki büyükelçilere yönelik iftar yemeğine katıldı. Başbakan Erdoğan, elçilere Türkiye’nin politikalarını anlattı.
Başbakan Erdoğan, Türkiye’nin dünyaya insan merkezli baktığını, insanlığı hiçbir zaman petrolün doğalgazın veya madenlerden sonra görmediğini söyledi.
Başbakan Erdoğan’ın konuşmasından satırbaşları şöyle:
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ”Barış, dostluk, dayanışma, yardımlaşma içermeyen hiçbir planın, hiçbir projenin içinde değiliz. Hiçbir ülke ve hiçbir halk için, o ülkenin ve halkının çıkarlarını tehlikeye sokacak bir girişimin içinde biz asla olmayız, olmadık. Çevremizdeki ülkelerin toplumsal yapıları, inançları, mezhepleri, ekonomik, sosyal, siyasal görüşleri, bizim dış politikada dikkate aldığımız kriterler değildir ve olamaz” ifadelerini kullandı.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ”Arakan Bölgesi’nde insanlar ve insanlık katlediliyor. BM’yi burada göreve davet ediyoruz. Bu daveti yapmaktan daha normal, daha insani ne olabilir? Burada bir avuç Müslüman ne yazık ki oradaki ağırlıklı yönetim tarafından şu anda katlediliyor, yakılıyor. Bunu seslendirmekten daha doğal ne olabilir? Bu bizim insani görevimiz” diye konuştu.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ”Türkiye olarak, ne içinde bulunduğumuz coğrafyada, ne uzak, ne yakın coğrafyalarda, hiçbir ülkenin içişlerine karışmadık ve karışmıyoruz. İletişim halinde olduğumuz her ülkenin, içişlerine, toprak bütünlüğüne, sınırlarına, özellikle de toplumsal hassasiyetlerine karşı biz de Türkiye olarak büyük bir hassasiyet gösteriyoruz. Biz, 9,5 yıllık iktidarımız sürecinde defaatle vurguladık; Türkiye, dostlarının kendisinden emin olduğu, emin olması gereken bir ülkedir” dedi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ”Kuzey Afrika’da başlayan halk hareketleriyle birlikte, biz Suriye’ye dostça, kardeşçe uyarılarımızı da yaptık. Ancak bizim uyarılarımızın hiçbiri dikkate alınmadı, bize ve uluslararası topluma verilen sözlerin hiçbiri tutulmadı. Çok samimi bir şekilde ifade ediyorum; eğer Esed yönetimi, uyarılarımızı dikkate almış olsaydı, Suriye bugün bu yaşadıklarını yaşamıyor olacaktı” dedi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ”Biz, Suriye halkının zafere her zamankinden daha yakın olduğuna inanıyoruz. Ancak Suriye halkı zaferini ilan ederken, bugüne kadar akan kan, o kanın akmasına destek verenlerin alnına kara bir leke olarak kazınacak ve oradan da hiç çıkmayacaktır. Hakkın değil yanlışın, mazlumun değil zalimin, zayıfın değil güçlünün yanında yer alanlar, tarih önünde mahcup olacaklar, vicdan muhasebesini kaybetmiş olacaklardır” diye konuştu.
Biz hiçbir zaman Gazze’de insanların katledilmesine vurgu yapmadık. Biz Ramallah’ta her bir yerde insanın katledildiğini savunduk ve savunuyoruz.
Bugün Myanmar’da Somali’de Afganistan’da Irak ve Suriye’de dilleri dinlere mezhepleri ne olursa olsun insanlık katlediliyor. Filistinde ölenler Müslüman diye vicdanlarını rahatlatanlar varsa onlara sesleniyorum orda insanlık ölüyor.
Brüksel’de Washington’da ölenler ne kadar insansa, bugün Suriye’de Arakan’da ölenler de insandır. Türkiye olarak vicdanımızın sesine kulak veriyor tamamen insaniyet penceresinden bakarak tepkimizi ortaya koyuyoruz. Kimse tepkimizi başka yerlere çekmesin. Biz Suriye’de olayların başladığı andan itibaren çok olumlu ilişkiler kurduk.
Biz Suriye ile 2002 yılında Suriye ile temas kurduğumuzda 2 milyar dolar olan dış ticaret 2011’de 10 milyar dolar civarında idi. Bize verilen sözlerin hiçbiri tutulmadı. Eğer Esed yönetimi bizim söylediklerimizi dikkate almış olsaydı, Suriye bugün yaşadıklarını yaşamıyor olmayacaktı. Suriye bugün en büyük şiddet sarmalının günlerini yaşıyor. Suriye’du bir günde ölenlerin sayısının 500’ü geçtiği ifade ediliyor.
Suriye’de eli kanlı rejim mutlaka gidecektir. Son günlerde ortaya konan kanlı tablo suriye’deki yönetimin gidişinin zamanının geldiğini gösteriyor.
