Yavuz Orta – Kerata Caretta

Efendim dunyamizda yasayan harika canlilardan bir tanesi de deniz kaplumbagalaridir. Caretta diye adlandirilan ve ulkemizde yasayan deniz kaplumbagasi da dunyada yasayan 7 turden sadece bir tanesidir. Bilim adamlari deniz kaplumbagalarinin 110 milyon yildir dunyamizda yasadiklarindan bahseder. Bazi turleri 250 yila kadar yasayabilme ozelligine sahiptirler.   Deniz kaplumbagalarini diger canlilardan ayiran bir ozellik ise yavrularin gece […]

Yavuz Orta – Insan Yavrusu

Insan Yavrusu   “Ayi yavrusunu severken oldururmus.” deyimi, insan sevdiklerini yerden yere vururmus, anlaminda kullanilmaktadir. Ayi yavrusunu severken oldurur mu? bilemiyorum ama gercek olan sudur ki, tabiatta yavrusuna en iyi ogretmenlik yapan hayvanlardan bir tanesi ayidir. Nasil mi? Kisaca anlatmak gerekirse; Anne ayi bir iki yasina gelmis yavrusunu balik tutmaya goturur. Ilk onceleri anne ayi […]

Yavuz Orta – Fatih’in Amele’si

  Fatih’in Amele’si Efendim Fatih Sultan Mehmet Istanbul’u almayi aklina koymustur. Kararliligini da “Ya ben Bizansi alirim yada Bizans beni alir.” diyerek dile getirmistir. Rumeli hisarinin hikayesi de  Fatih’in Istanbul’un fethine olan tutkusunun bir gostergesidir. Fatih, Bizans imparatorundan “av kosku” yaptirmak icin toprak istemistir. Imparator alayci bir tavirla bir dana derisi kadar yer verebilecegini soylemistir. […]

Yavuz Orta – Canavar!!!

Bir masal dusunun icinde buyuk bir canavar olan, ve bu canavar her gun o ulkenin 12 insanini yiyerek yasiyor, Masal olunca kulaga ilginc ve heycanli geliyor. Masal kahramani icin ise baska bir macera. Ama simdi bu masalin gercek oldugunu dusunun, gercekten bir canavar var ve her gun o ulke insanlarindan rastgele 12 tanesini yiyerek hayatini […]

Yavuz Orta – Deniz Yildizlari

Deniz Yildizlari Gel-git olayinin etkisi ile kabaran sular geriye cekildiginde binlerce denizyildizi idi geriye kalan.  Ne yazikki bu deniz yildizlari gunesin, sicagin ve susuzlugun etkisi ile oleceklerdi.  Yine boyle bir gunun sabahinda sularin yeni cekildigi sahilde, yuruyuse cikmisti ki, uzaklarda, egilip kalkan denize birseyler firlatan bir  adam gordu. Adama yaklastiginda O’ nun deniz yildizlarini denize […]

Yavuz Orta – Farkli Desenler‏

Efendim bizler yestmisli yillarda tek kanalli ulusal televizyonlarin filmelerini seyredek tanistik televizyonla. Seyrettigimiz filmlerde hep sahtekar hacilar hocalar, hakimdi kotu rollara. Nerde bir sahtekarlik, nerde bir duzenbazlik, bizim hacilar hocalar bir karis sakali ile orada. Arabesk filmlerinde ise, biri zengin biri fakir olan iki sevgilinin muratlarina erebilmek icin cektikleri eza ve cefayi seyrederken salya sumuk […]

Yavuz Orta – Solace’den Ankara’ya

Solace’den Ankara’ya Efendim 7 aralik 1941 de Japonlar Amerikan fasifik filosuna  buyuk bir saldiri duzenlemistir. Ikinci dunya savasi literaturune “Pearl Harbor Baskini” olarak gecen olayda Amerikan gucleri gafil avlanmis. 12 savas gemisi 188 savas ucagi ve 2500 civarinda asker kaybetmistir. Saldirida limanda bulunan butun gemiler zarar gordugu halde, sadece bir gemi sapasaglam kalmistir. Bu gemi […]

Yavuz Orta – Zeki cevik ve ayni zamanda AHLAKSIZ

“Zeki cevik ve ayni zamanda AHLAKSIZ”   Efendim futbolla ilk tanisikligim, ilkokul caglarinda, mahallede tek kale maclar oynarken olmustur. Unlu oyuncularin isimleri ile seslenirdik birbirimize, herkesin oldugu gibi benimde kahraman futbolcum ve koskocaman (en buyuk ……) bir takimim vardi. Hic mesin topum ve kramponum olmadi ama mahalle pazarindan alinmis ucuncu kalite cubuklu formam ve iki hafta […]

Yavuz Orta – Tohum olabilmek….

  Her canlinin tohumu kendi turunun butun kodlarini icinde barindirir. Cinar agaci tohumu da koskocaman bir cinar agacini icerisinde barindirir. Onun icerisinde ortalama 500 yil yasayabilen bir cinar agaci saklidir. Ama nedense cinar agaclarinin tohumlari diger bitkilerden farkli olarak kis boyunca agac uzerinde birakilir. Kis sonu, ilkbaharda toplanarak ekilir. Kisin butun cilesini,sogunu, buzunu, yagmurunu gormus, […]

Yavuz Orta – Kac Yasinda siniz?

Efendim, Turk Edebiyatinin onemli sairlerinden Cahit Sitki Taranci 1946 yilinda “35 yas siiri”ni yazdiginda 36 yasinda idi. 1956 yilinda cenaze namazi kilindiginda ise  henuz 46 yasinda idi. O’nun matematiksel hesabina gore 70 yil olan yolun tamami zamansizca bitmis  ve evdeki hesap carsidakine bir kez daha uymamisti. 2010 yili “Devlet istatistik enstitusu” verilerine gore Turkiye’de erkeklerin ortalama […]